Fenerbahçe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Fenerbahçe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Mart 2013 Cumartesi

FENERBAHÇE / GALATASARAY AYRIŞMASI

 

 
Özellikle son birkaç yılda sosyal medyanın da gelişmesiyle birlikte gözüme çarpan bir olgudan bahsetmek istiyorum.

Bir Fenerbahçe taraftarı olarak en büyük rakibimiz olan Galatasaray’ın başarılı olmamasını istemem gayet doğal olmalı. Rekabette hep daha başarılı olmayı istersiniz. Fakat söz konusu Avrupa kulvarı olunca işler biraz daha değişiyor sanırım. Ülke puanı, ülke prestiji gibi düşüncelerle rakibinize Avrupa maçlarında başarı dileyebilir hatta başarılı olduğunda sevinebilirsiniz. Bütün bu söylediklerim elbette Galatasaray takımı taraftarları içinde geçerli.

Şimdi dürüst olalım. Rakibimiz Avrupa maçında başarısız olursa hangimiz içten içe sevinmiyoruz? Tabi ki söylemlerde başarı dilemek, başarıyı tebrik etmek şık bir davranış. Başka bir açıdan Galatasaray’ın  Schalke eşleşmesinde turu geçmesi benim işime geldi. Çünkü ligde başa baş bir mücadele var ve rakibimin aklının şampiyonlar liginde olması, lige yeterince konsantre olamamasını beraberinde getirebilir. Yine de maçı izlerken insanın bir yanı “işi buraya kadar getirdiler, turu geçsinler ve çeyrek finalde iki takımla Avrupa da olalım” demiyor değil.

Tüm bu kafa karışıklıklarının ışığı altında oluşan dışa vurumlar benim canımı en çok çıkan şey. Başta bahsettiğim sosyal medya, içimizde ki canavarın ortaya çıkmasına olanak sağladı sanıyorum.

Günlük hayatta sessiz, kibar, aklı başında olarak tanıdığım erkek/kadın birçok arkadaşım, tanımadığım binlerce insan kendi başarı veya başarısızlığını rakibi üzerinden kutluyor yada lanetliyor;

- “Bu galibiyet bizi çekemeyenlere girsin çıksın” lar dan tutunda, Avrupa galibiyetini diğer takım taraftarları üzerinden kutlayan birçok iletiyle karşılaşmak bana ne kadar ayrışmaya başladığımızı göstermeye yetiyor.

Nedir bu öfke? Neden Avrupa kulvarında ki bir maçta rakibimize küfür ederiz ya da rakibimizin rakibine ait yabancı bir takım/ülke bayrağını stadımızda sallandırırız? Kültür, ırk, din, dil üzerinden yeterince ayrışamadıkta, gönül verdiğimiz takımlar üzerinden bir ayrışma daha geçirmek istenişimizi göremiyor muyuz?
Biraz daha sakinlik, az daha centilmenlik, bolca saygı diliyorum herkese.

11 Ağustos 2012 Cumartesi

LEFTER - Haluk Hergün

                    
                    Futbolun Ordinaryüsü




Ülkemizde gün geçtikçe artan kutuplaşmalara karşı Lefter bir abide gibi yükseliyor bu kitapta. Sadece Fenerbahçelilerin değil, futbolu sevenlerin değil herkesin okuması gereken bir biyografi oluşturmuş Haluk Hergün. Dolu dolu içeriğiyle hiç sıkılmadan okunabilen, hem Türk futbol tarihini hem de Lefter’in uzun yaşam öyküsünü bu kadar naif bir şekilde aktarabilen bir eser oluşturmak hiçte kolay olmamalı.
Hep kulaktan dolma bilgilerle dinlediğimiz Lefter’in gerçek yaşam öyküsü yer alıyor bu kitapta. Lefter, Türkiye’sine, Büyükada’sına, Fenerbahçe’sine, futboluna aşık bir insan. 20 yıla yakın aktif futbol oynayan, ardından uzun yıllar antrenör-oyuncu olarak Türkiye’nin çeşitli yerlerinden görev alıp futbolu herkese sevdiren bir efsane Lefter. Onu izleme şansına erişen herkes  Lefter’den daha iyisinin olmayacağı konusunda hemfikir. Kitabın yanında gelen Nebil Özgentürk’ün harika belgeselinde Lefter’in birkaç görüntüsü izleme şansına sizde erişiyorsunuz. Kitabı okurken, DVD deki görüntüleri izlerken gururlanmamak, duygulanmamak mümkün değil.

Ünlü İtalyan futbol adamı Pozzo Lefter için şöyle demiş ; “Eğer avucuma bir top yerleştirmek mümkün olsaydı, bu avucuma Lefter’de sığabilseydi, Lefter benim avucumda o topla çalım atardı. Öyle büyük bir futbolcu..” Bizde ki meşhur söylem gibi ; “Ver Lefter’e yazsın deftere..”
Şimdi artık Büyükada’ya gidip Lefter’in gezdiği sokaklarda gezip, mezarına bir çiçek bırakmak, ardından Fenerbahçe müzesini ziyaret edip çıkışta Lefter heykeliyle bir poz resim çektirmek bana farz oldu. Keşke daha önce bir imkanını bulup, bir şekilde büyük ustaya ulaşıp, Çubukluya bir imza attırabilmek gibi bir zekayı gösterebilseydim diyorum kendi kendime.

Nur içinde yat “Turco” Lefter.. Futbolun Ordinaryüsü.. Ayyıldız’da Çubuklu’da bize emanet..